BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Blog açma fikri çok uzun zamandır yapmak istediğim ama hem cesaret hem de vakit bulamadığım bir şeydi.
Belkide hep söylediğim inandığım gibi nasip bu zamanaymış.Yazmayı, okumayı ve paylaşmayı hep sevmişimdir. Blogun ilk yazısını çok düşündüm ve en uygun yazının hayatımın başlangıcı ve en önemlisi olan ANNEM'e olan duygularımı düşüncelerimi yazarak başlamak istedim ve en doğru karar olduğuna şimdi daha da eminim :)
Ne zaman İki satır yazmaya kalksam kendimi tutamadığım bir ağlama haline sokar beni nedendir bilmiyorum. Sanırım anne olduktan sonra hem evlat hem anne rolünde olmamdan kaynaklanıyor. Her duyduğuna gördüğüne ağlar oldum. (Ben seviyorum sanırım ağlamayı mutluluğa bile)
Annem anne olmayı ve bu zorlu süreçleri bundan 30 yıl önce hem de üç kez nasıl yaşadı, neler hissetti, içinde ne fırtınalar koptu, ne kadar ağladı, nelere şükretti , nelere küfretti içinden bilemiyorum. Ama bilmeyi çok isterdim. Keşke bana anlatsa diyeceğim ama anlatmaz ki üzülmemi istemez anne çünkü şimdi daha iyi anlıyorum onu. Bir deftere yazmış olsaydı ve sanki oymuşcasına okusaydım ağlaya ağlaya annemi ondan dinlemiş olsaydım. Kendi çocukluğumu, babamın gençliğini, kardeşlerimi anlatsaydı. Kendini , neler yaşadı annesiz hemde.
Beni annemde en çok etkileyen ve üzen her seferinde ciğerimi yerinden söken acısı, anneannemi 18 yaşında kaybetmiş olması. Ne büyük acı anneye en ihtiyaç duyduğu yaşta annesiz kalmak.
Bir kitapta okuduğum söz bu yüzden hiç aklımdan çıkmaz. "Annesizlik kaç yaşına gelirse gelsin, ne kadar güçlü konumda olursa olsun kadınlar için çok ciddi bir yoksunluktur.Çünkü şimdi annem hiç olmadığı kadar kabullenmiş,sessiz,o kadar kendi dünyasında ki...Eminim şükrediyor evlatları ve yaşamı için ama tek bir serzeniş tek bir keşke tek bir gözyaşı olmadan...Kim bilir belki içinde hala cevaplayamadığı soruları var ama belli etmiyor hiç Hiç etmedi ki hiçbir zaman...Hep ağırbaşlı,hep her şeyi kabullenen,hep az konuşan ve hep boynu bükük...
Ahhh anacım ahh o hep ettiğin beylik lafların hepsi hafızamda ve hepsini kabullendim çünkü hepsi o kadar doğru ki annem...
Değmiyor anne hiçbir şeye üzülmeye değmiyor. Ama annem hiçbir şey için geç değil kızdırdığım, küstüğüm, bağırdığım, ağlattığım tüm zamanlar için korkunç bir pişmanlık var yüreğimin ortasında... Kızıma her kızdığımda acaba ben bu zamanlarda ne yapardım acaba annem beni nasıl görürdü düşüncesi git gide artıyor içimde, ben de yaşlanıyorum anne belkide o yüzden bu kadar birikiyor düşünceler. Gençliğimin avereliği yok hayatı düşe kalka öğreniyorum senin o nasihatlerin benim rehberim oldu. kelimeler yetersiz kalıyor annem seni sana anlatmak çok zormuş. Dilerim Allah'tan senin bana öğrettiğin sabrı bende kızıma öğretebileyim. Annem seni çok seviyorum hem de çok...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder